Bir kez daha ezber bozdular



Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınlar 10 yıldır ‘yılın kadın girişimcisi’ olmak için cesaretle çalışıyorlar. Garanti Bankası, KAGİDER ve Ekonomist dergisinin işbirliği ile bu yıl 33 bin başvuru arasından başarıları Türkiye’nin sınırlarını aşan 7 kadın ödüllendirildi.

EKONOMİST Dergisi’nin, Garanti Bankası ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), 10 yıldır Türkiye’nin her köşesinde yaratıcı fikirleriyle başarıya ulaşan kadın girişimcileri ödüllendiriyor. Bu yıl da ezber bozan kadınlar dört kategoride ödüllendirildi. Dress Best Uniforms’un kurucusu Rana Tülin Yazıcı ve Mene Research’ün kurucusu Şule Mene ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçildi. Ayten Çöl, ‘Kılçak Çöl Çiftliği’ ve Zeynep Arca Şallıel de ‘Arcadia Bağları’ girişimiyle ‘Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi’ unvanı paylaştı. ‘SBS Bilimsel Bio Çözümleri’nin kurucusu Aslı Elif Tanuğur ‘Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi’ seçilirken, ‘Narköy’ projesini hayata geçiren Nardane Kuşçu’ya ‘Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi’ ödülü verildi.Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere ve KAGİDER Başkanı Sanem Oktar’ın katılımıyla gerçekleşen ödül töreninde 10. yıl nedeniyle ilk kez verilen ‘Jüri Özel Ödülü’ne ise ‘Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’ projesiyle Ümmiye Koçak layık görüldü.

ÇEVRESİNİ ETKİLEDİ

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Garanti Bankası olarak, gerçekleştirilen araştırmalarla hayata geçirilen projelerin etkilerini yakından takip ettiklerini belirterek “Yaptığımız bu araştırmalar kapsamında kadın girişimcilerimizin gözünden çok değerli sonuçlar elde ediyoruz. Yarışmaya katılan kadınların yüzde 85’i çevresindeki kadınları girişimcilik konusunda etkiledi. Yarışmada dereceye girenlerin yüzde 30’u, elde ettikleri ek finansmanın etkisi ile sağladığını belirtti. Yarışmada birinci olmuş kadın girişimcilerin cirosunda ise ortalama yüzde 40 artış oldu. Her yıl, birbirinden değerli başarı hikâyelerini dinlerken gerçek anlamda “krizi fırsata çevirmiş” kadınlarla tanıştık. Tanışmaya da devam ediyoruz” diye sürdürdü.

110 BİN KADIN GİRİŞİMCİMİZ VAR

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sanem Oktar da, “2004 yılında yüzde 4.5 olan kadın girişimci oranı, bugün yüzde 8’e çıkarak, 110 bin kadın girişimciye ulaştı. Araştırmalar, kadın girişimcilerin yüzde 82’sinin hizmet sektöründe faaliyet gösterdiğini söylüyor. Kadın girişimcilerin yüzde 40’ı işkolu olarak ticaret ve satış alanında yoğunlaşıyor, yüzde 70’i ise mikro işletme sahibi. Kadınların yüzde 75’i işlerini 2000 ve sonrasında kurmuş durumda. 10 yıl önce 113 kadın girişimcinin katılımı ile başladığımız Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na bugüne kadar 33.000’e yakın cesur kadın başvurdu. Türkiye iş dünyasında bugün iş kadını profili bundan 10 yıl öncesine göre bugün çok daha güçlü” dedi. 

GİRİŞİMCİLİK EN ÖNEMLİ YAKITIMIZ

DOĞAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı da törende yaptığı konuşmada “Ben bu gece her türlü zorluğa rağmen kendi içine odaklanıp girişimci ruhunu keşfedip bu yola baş koyan, bu yolda cesaretle ilerleyen bütün kadın girişimcileri çok tebrik ediyorum” dedi. Doğan Faralyalı, şöyle konuştu: “Girişimcilik lig atlamak isteyen Türkiye için en önemli yakıtlardan biri. 2016’da dünya girişimcilik endeksinde Türkye 28. sırada. Bu Türkiye’ye olan inancımı bir kere daha körükledi. Çünkü her türlü belirsizliğe, karmaşıklığa rağmen bizim insanımızın içinde bu girişimcilik ruhu var diye düşündüm. Umut ediyorum ki toplum olarak girişimciliğin önünde gerek kültürel gerek ekonomik engelleri kaldırırız.”

Rana Tülin Yazıcı (Türkiye’nin kadın girişimcisi)
HACETTEPE Üniversitesi Yüksek Hemşirelik Okulu mezunu Yazıcı, eşinin inşaat şirketinde 8 yıl çalıştıktan sonra, kendi işini kurmaya karar verdi. Tekstil sektöründe üniforma üretimi işine girdi. Fransız Balenciaga’ya ait Carven - Claude de Tourtour ve Balenciaga üniforma markalarının temsilciliğini alıp, oteller için üniforma hazırladı. Hastane çalışanları için özel koleksiyon yarattı. 2008’de Canan Göknil ile beraber ‘Dress Best Uniform’ markasını kurdu ve yurtdışına açıldı. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde otel zincirleri, havayolları, hastaneler ve şirketler için üniforma tasarladı. 2017’de Londra’ya açılacak. 

Şule Mene (Türkiye’nin kadın girişimcisi)
TIP Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Bartın Kurucaşile’de doktorluk yaptı. Bu dönemde Ar-Ge’de çalışmak istediğini fark ederek, Harvard Business School’da işletme yüksek lisans eğitimini tamamladı ve 2 büyük Amerikan şirketinin Ar-Ge tesislerinde çalıştı. Proje yarışmasını kazandığı Sabancı Üniversitesi’nde girişimcilik eğitimi aldı. 2002 yılında, merkezi sinir sistemi ve onkoloji alanında yeni geliştirilen ilaçların denemelerini yapmak amacıyla, kendi şirketini kurdu. Türkiye’de uluslararası bir klinik araştırma merkezi kuran Mene, ABD ve İsviçre’de ofisler açtı.

Aslı Elif Tanuğur (Türkiye’nin gelecek vaat eden kadın girişimcisi) 
İSTANBUL Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Tanuğur, aynı üniversitede Yüksek Mühendis unvanını kazandı. 2000’de çalışmaya başladığı bal şirketinde bir laboratuvar kurarak, 14 yıl Ar-Ge ve Kalite Direktörlüğü görevini üstlendi. Daha sonra, arı ürünlerindeki tecrübesiyle, kendi şirketini kurmak üzere çalışmaya başladı. Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ve Ziraat Mühendisi Taylan Samancı ile, KOSGEB destekli propolis projesiyle, 2013’te “SBS Bilimsel Bio Çözümler’i kurdu. Halen, ‘Sözleşmeli Model ile Arı Ürünleri Üretimi’ çalışmalarıyla 60 bin kovandan bal, arı sütü ve propolis temin ediyor. Ürün, ABD, Kanada, Arap Ülkeleri ve Kore’de satılıyor.

Ayten Çöl (Türkiye’nin yöresinde fark yaratan kadın girişimcisi)
Ayten Çöl, 16 yaşında babasını kaybedince, aileden kalan toprakları almak için hukuk mücadelesi verdi. 8 yıl devam eden hukuk mücadelesini kazanınca, Amasya’daki Geldingen Ovası’ndaki 2 bin dönümlük Kılçak Çiftliği’nin başına geçti. Pancar üretimiyle başladı ve Amasya ovasında patatesi ilk yetiştiren oldu. PepsiCo ile tanışması işini büyütmesini sağladı. Bugüne kadar patates, soğan, mısır ve fasulye olmak üzere Geldingen Ovası’na 4 ürün yerleştirdi. Örtü altı sebze yetiştiriciliği yaparak, 5. ürünü yerleştirmeyi de hedefliyor.

Zeynep Arca Şallıel (Türkiye’nin yöresinde fark yaratan kadın girişimcisi)
TURİZMCİ ailesiyle 30 yaşına kadar İstanbul’da yaşayan Zeynep Arca Şallıel, Türkiye’de turizmi üretimle iç içe sunan, kendi şarabını, sebzesini, yemeğini en üst kalitede üreten bir işletme kurmayı hayal etti. Türkiye’de şarap üretebileceği bir yer ararken, üretim süreçleriyle ilgili eğitim aldı ve yurtdışında staj yaptı. Bilimsel metotlarla üretime başlayacakları bölgeyi belirleyen Şallıel, 2006’da, Kırklareli’de Hamitabat Köyü’nün bulunduğu bölgede 2 yıl toprağın canlanmasını bekledi ve bağlarını oluşturdu. Şallıel, Cumhuriyet tarihinin bölgedeki ilk kurulu şarap üreticisi oldu. 2 bin dekarlık arazide 350 dekar dikili bağ alanı, 200 dekar armut bahçesi, 10 dekar kiraz bahçesi, bostanları ve korularıyla, Arcadia hayali gerçeğe dönüştü.

Nardane Kuşçu (Türkiye’nin kadın sosyal girişimcisi)
ADANA Ceyhan’da bir çiftlikte doğan Nardane Kuşçu, ilkokul öğretmenliğinden emekli olduktan sonra organik tarım çiftliği kurma düşüyle yola çıktı. 2002’de Nar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’ni, 2007’de ise organik tarım çiftliği ve yaşam merkezi Narköy’ü kurdu. Büyük kısmı doğal ısıtma ve soğutmaya sahip, temeli beton olmayan, 6 ay sonra doğanın yeniden eski halini almasını sağlayacak binalar inşa etti. Atıkların büyük çoğunluğunu “permakültür” ilkeleriyle çiftlik sınırları içinde yeniden değerlendirecek sistemler kurdu ve geliştirdi. Bugün 1.200’ün üzerinde atalık tohum, atlar, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, arılar ve sayısız bitki çeşidi bulunuyor. Yılda yaklaşık 680.000 sertifikalı organik fide yetiştiriyor, organik çiftlik kurmak isteyen kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor.

Ümmiye Koçak (Jüri özel ödülü)
ADANA’nın Çelemli Köyü’nde 10 kardeşin 6’ncısı olarak dünyaya gelen Ümmiye Koçak, her aileden en az 1 kız çocuğunu okutma zorunluluğu sayesinde ilkokula gitti. Koçak, 19 yaşında gelin gittiği Mersin Arslanköy’e yanında çeyiz olarak kitaplarını götürdü. Aslanköy’de çocuk bakıp temizliğe giderek ailesine katkı sağlayan Koçak, 45 yaşında ilk defa izlediği tiyatroda aradığını buldu. Çevresinde gözlemlediği konulara dikkat çekmek için tiyatro oyunu yazmaya karar veren Koçak, 2001’de Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu kurdu ve yazdığı oyunu köyün kadınlarına oynattı. Kadınların ezber yapabilmesi için onlara okuma yazma öğretti. Oyunuyla köyün erkeklerine ayna tutan Koçak, kadınların takdir edilmesini ve saygı görmesini sağladı. 2005’te kadına şiddeti anlatan “Yün Bebek” filmini yazdı ve yönetti. 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan film, Ümmiye Koçak’a New York Avrasya Film Festivali’nde “Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı” ödülünü kazandırdı. 11 oyun yazan Koçak’ın, Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu ile oyunlarını 30 bin kişi izledi.
Bir kez daha ezber bozdular