İş Kadını Ayşan Dalkılıç´ın Başarı Hikayesi




22 yıl önce 22 yıl çalıştığı Arçelik Ar-Ge’den emekli olup erkek egemen makina sektöründe kendi şirketi Hidrotam’ı kuran Ayşan Dalkılıç iş kadınlarına şu tavsiyede bulunuyor; “Kadınsanız, her sektörde olduğu gibi makine sektöründe de önce cinsiyetinizden dolayı büyük bir savaş vermeniz gerekir. Kadınlar mücadelecidir, asla hiç bir konuda pes etmemeliler” Başarılı iş kadını Ayşan Dalkılıç ile röportajımızı keyifle okumanızı diliyoruz.
Kadınlar yeter ki iş kadını olmak istesin. Hangi şartlarda olursa olsun yeter ki istesin, kadın girişimciliğinde açamayacağı kapı yoktur. Hangi yaşta olursanız olun kendi işinizi kurabilir, kendi işinizin patronu olabilirsiniz. Yeterki isteyin. Bu mümkün. İşte size örnek. Teknik liseden mezun olup Arçelik Ar-Ge’de 22 yıl çalıştıktan sonra emekli olup erkek egemen bir söktör olan makine sektöründe kendi şirketi Hidrotam’ı kuran Ayşan Dalkılıç, imkansızlar içinde oto sanayideki küçük atölyede bir torna, bir freze ve bir daktilo ile çıktığı yolda bugün artık beyaz eşyadan otomotive, lojistikten inşaata bir çok sektöre hizmet veren şirketini büyütmenin gururunu yaşıyor. Bayrağı kızına devreden Ayşan Dalkılıç için bunca yolu yürümek, başarmak elbette kolay olmamış. Karşısına çıkan engelleri bir bir aşmayı bilen Dalkılıç bu nedenle iş kadını olmak veya kadın girişimci olmak isteyenlere “Asla pes etmeyin” diyor.
Haydi gelin başarılı iş kadını Ayşan Dalkılıç’ın neler yaşadığına yakından tanıklık edelim…

Kaç yılında nerede doğdunuz, nasıl bir ailede büyüdünüz?
1955 yılında İstanbul’da doğdum. Babam, Devlet Demir Yollarında Makine Teknisyeni, Annem de Fındıkzade Kız Meslek Lisesi Biçki Nakış bölümünden mezun evde dikiş diken bir ev kadını idi. Ablam ve Ağabeyim ile aramda çok yaş farkı olduğundan ailenin bir nevi torunu gibiydim. Her istediğim anında olurdu, hiçbir şeyin özlemini duymadım. Kışları Aksaray’da yazları Küçükyalı’da deniz kenarında oturuyorduk. Hafta sonları Kapalıçarşı’da mobilyacı olan dayımın yanına gider, hem özlem giderir hem de Kapalıçarşı’dan ev gereksinimlerimizi alırdık. O güzel eski günleri asla unutamam. Evli ve bir çocuk sahibiyim, bir de torunum var. Annelik duygusunu anlatmak için ne cümleler, ne kitaplar, ne filmler, hiç bir şey yetmez. Kalbinizin başka bir bedende attığı dünyadaki en güzel duygulardan birisidir şüphesiz.

ARÇELİK AR-GE’DE 22 YIL ÇALIŞTI
Şimdi bulunduğunuz noktaya gelene kadar yıllara göre, hangi şirketlerde hangi görevlerde bulundunuz?
Haydarpaşa Teknik Lisesi Makine Bölümünü bitirdim. Profesyonel anlamda ilk iş deneyimimi Teknik lise stajımı iki dönem yaptığım Mintex balata fabrikasında yaşadım. 1970’li yıllarda karartma olaylarının yaşandığı dönemdi ve sokak çatışmalarında her gün farklı görüşten onlarca insan hayatını kaybediyordu. Lise öğrenimimi çok iyi derece ile bitirip üniversiteye girdiğim halde okuyamadım ve ailem de bu nedenle okutmadı. Okul bitince de Sungurlar Kazan firmasına girdim ve 10 ay çalıştım. Arçelik’ten okul kanalı ile teklif geldi ve hemen Ar-Ge bölümünde işe girdim. 22 sene boyunca Arçelik Ar-Ge’de görev yaptım ve emekli olana kadar aynı firmada çalışmaya devam ettim. Oranın kültürü ile yetiştim.

EMEKLİ OLUNCA KENDİ ŞİRKETİNİ KURDU
İşinizi kurmaya nasıl karar verdiniz, neler yaşadınız?
Arçelik’teki 22 yıllık çalışma hayatımın sonunda emekli olduğumda elime geçen toplu parayı en iyi şekilde değerlendirmem gerekiyordu. Eşimle iyice düşünüp taşındıktan sonra bütün birikimimizi ve tecrübemizi ortaya koyarak kendi işimizi yapmaya karar verdik. Kartal Oto Sanayi’de 50 metrekarelik bir yer alarak bir torna, bir freze ve antika bir daktilo ile Hidrotam’ı kurduk. Hidrotam, sac hammaddeyi kullanarak Türk makine sanayisinde Ar-Ge projeleri üretmektedir. Beyaz eşya, otomotiv, lojistik, inşaat, elektrik ve enerji sektörlerine anahtar teslim özel çözümler sunan, verimlilik odaklı ve kendi teknolojisini yaratan bir firmayız.
İlk şirketi kurduğumda, kızımın tatilde tanıştığı Japon arkadaşından 10 kelime öğrenerek Honda Fabrikasına gittim. Çok memnun kaldılar. Özellikle bir kadın olarak kurduğum iletişim ve teknik konularda böyle bir donanıma sahip olmam, onların çok hoşuna gitti. Fabrikalarının imalat hızlandırma işlerini bir yıllığına bize verdiler. Bu bizim için çok ideal bir projeydi. Derken başka firmalara da gitmeye başladık ve işler birbirini kovaladı.

KADINSANIZ BÜYÜK SAVAŞ VERMENİZ GEREKİR
Kadın çalışanların özellikle bizim sektörde kendini kanıtlayabilmeleri zaman alıcı ve kolay olmayan bir iştir. Kadınsanız, her sektörde olduğu gibi, önce cinsiyetinizden dolayı büyük bir savaş vermeniz gerekir. Makina sektörü, dışarıdan bakıldığında kadınların yapamayacağı zor bir iş olarak görülebilir. Ancak kadın isterse her şeyi yapar. Üstelik bu sektörde kadın titizliğiyle çıkarılan işlerin daha fazla başarı getirdiğini düşünüyorum.

Şirketinizin tanıtımını yapar mısınız? Bugün hangi noktadasınız, sektördeki yeriniz nedir? Bu yılki hedefleriniz neler?
1994 yılında kurulan Hidrotam, müşteriye özel tasarım metal sac üretim hat projelerini hayata geçirmektedir. Bugün, makineleşmiş pek çok sektör için sac işleme hatları imal ederek, bunları yurt dışına ihraç ediyoruz. Tamamen yerli sermaye, yedek parça, tasarım ve işçilik ile yüzde 100 yerli makine imalatı yapmaktayız. İhracat pazarlarına dair, ürün gönderdiğimiz ülkeler Almanya, Avusturya, Romanya, Bulgaristan, Rusya, Çin, Brezilya, Güney Afrika ve Azerbaycan’dır. 2016 yılında bu pazarı daha büyütmek ve mevcut ürün yelpazesini geliştirmek hedefindeyiz.

50 ÇALIŞANIN 7’Sİ KADIN
Şirkette toplam kaç kişi çalışıyor. Bunların kaçı kadın?
Yarısından fazlası mühendis olan 50 kişiyi aşkın çalışanımız bulunmaktadır. Sektörün erkek egemen yapısından ötürü bu çalışanların ne yazık ki sadece 7 si kadın. Hidrotam olarak bu sayının daha da çoğalması için gayret edip sektördeki kadın istihdamının artırılmasına yönelik faaliyetlerde buluyoruz.

GİRİŞİMCİ RUHLA BAŞLADI DEVREDİLEN MİRASA DÖNÜŞTÜ
Kendinizi bir iş kadını olarak nasıl tarif edersiniz? Günde kaç saat çalışıyorsunuz, bir iş gününüzde neler yapıyorsunuz?
Makina sektörü beni her zaman heyecanlandıran ve çalışmaktan çok keyif aldığım bir sektör oldu. İş yaşantımı kısaca, girişimci ruhla başlayan bir hikaye ve devredilen bir miras olarak özetleyebilirim. Hidrotam bir aile şirketi. Bizim için aile ve iş çok önemli. Yemek masası ile yönetim kurulu odası arasına biraz mesafe koyarak kişisel konuları şirket dışında tutmaya çalışsak da çalışmaya eşimle günlük iş akışımızı paylaşarak kahvaltı sofrasında başlıyoruz. Kızımız bu şirketin koridorlarında büyüdü ve bayrağı benden devraldı. Şimdi torunum aynı koridorlarda koşturuyor. Yıllar geçtikçe koridorlarımızla birlikte hayallerimiz de büyümeye devam ediyor. Çalışanlarımız, hayallerimizin en büyük ortakları ve büyük ailenin en önemli parçaları. Hala şirketi ilk kurduğumuz zaman bizimle olan elemanlarımız var. Onlarla aynı çatı altında olmaktan ve beraber çalışmaktan büyük keyif alıyorum.

BAĞIMLI GENCİ ÇIRAKLIK OKULUNA YAZDIRDIM
Sosyal sorumluluk anlamında çalışmalarınız var mı?
Arçelikliler Derneği Eski Başkanıyım. Arçelik’te çalışıp emekli olan veya ayrılan arkadaşlarla bir araya geldiğimiz dernekte, maddi olanakları kısıtlı gençlerimize burs imkanı sunuyoruz. İş hayatı dışında bireysel sorumluluk bilinciyle hayatı yaşamaya çalışıyorum.

Kimsesiz çocuklara sahip çıkıp, yardım etmeye uğraşıyorum. Uçucu madde bağımlısı çocuklara elimden geldiğince yardım ediyorum. Hatta bir çocuğumuzu madde bağımlılığından kurtarıp çıraklık okuluna yazdırarak topluma kazanımına ön ayak olduğum için annesi bana, 3 yılda yaptığı çeyiz örtüsünü hediye etti. O annenin göz yaşlarının dinerek acısının hafiflediğini görmek tarif edilemez bir mutluluktu.

UD ÇALMAYI ÖĞRENİYORUM, MÜZİK GRUBUNDAYIM
İş hayatı dışında kendiniz için neler yapıyorsunuz ve ne kadar zaman ayırıyorsunuz örneğin kuaföre ne sıklıkla gidersiniz, giyim tarzınız, tv ile ilişkileriniz, hobileriniz neler?
Kendim için pek bir şey yapmam. Sadece ayda 1 saçlarım beyazlandığı için Kuaföre giderim.
Patchwork, boyama, nakış , takı kursları aldım. Öğrendiklerim sayesinde, annemden anneannemden, kayınvalidemden kalan kumaşları değerlendirip çok özel patchworklar yapma imkanım oldu.
Ud öğrenmeye çalışmaktayım. Haftada 2 gün Ahenk Müzik grubu korosuna gidiyorum.
Genellikle hafta içi elbise ve tayyör, hafta sonları spor giyinirim. Okul, iş, çocukluk ve Arçelik’ten eski çalışma arkadaşlarımızla devamlı buluşuruz. Televizyon izlemeye çok zamanım olduğunu söyleyemem. Sürekli öğrenme isteği ve araştırmayı sevdiğimden farklı konularda makaleler ve iş kitapları okumayı seviyorum.

KADINLAR PES ETMESİN
Kadınlara iş hayatlarında başarılı olabilmeleri için ne tavsiye edersiniz?
Kadınlar mücadelecidir, asla hiç bir konuda pes etmemeliler. Benim de önüme birçok engel çıktı, belki pes edeceğim düşünüldü ama hiçbir zaman yılmadan yoluma devam etmeyi seçtim. Verilen hiçbir emek boşa gitmiyor, mutlaka fark ediliyorsunuz. Bu emeklerimin karşılığında İTO tarafından 2005 yılında almış olduğum “Kadın Girişimcilik” ödülü beni gerçekten çok gururlandırdı. Bu çalışma isteğim ve gösterdiğim azim bir ödül ile taçlandırılmış oldu.
Girişimci kadınlarımızın, öncelikle kendilerine ve fikirlerine inanmaları, en iyi bildikleri işi tercih etmeleri gerekir. Daha çok cesaret, azim ve kararlılık göstererek risk almaktan korkmamalılar.

FIRSAT VERİLİRSE KADINLAR DAHA BAŞARILI OLUR
Sizce iş hayatında kadınların daha fazla yer alabilmesi, cam tavanların-duvarların ortadan kalkması için neler yapılmalı?

Erkek egemen bir toplumda yaşamamızın yarattığı geleneksel bakış açısını ortadan kaldırabilirsek ve eğitim düzeylerini artırabilirsek kadınlarımızı çok daha iyi yerlerde görebileceğimize inanıyorum. Fırsat eşitliği verilmesi durumunda kadınlar erkeklerle aynı derecede belki de daha fazla başarı gösterebileceklerdir. Kadınlar Türkiye’de çok önemli ancak kullanılmayan bir ekonomik güç potansiyelidir. Kadın istihdamını arttırmak ekonomik büyümeyi artırarak yoksulluğu da azaltacaktır. Kadının iş gücüne katılımını desteklemek sadece kadına yapılmış bir iyilik değil, toplumun tamamına yapılmış bir iyiliktir.

www.istekadinlar.com


 

İş Kadını Ayşan Dalkılıç´ın Başarı Hikayesi